15 Ağustos 2010 Pazar

Ramazan'da Four Square Rastlaşmaları

1) Pide kuyruğunda, aynı fırınla ilgili yer bilgisi girildiğinde,


2) Açık hava,belediye iftarlarında masanın bir köşesinden yer bilgisi girildiğinde,


3) Dışarıdaki bir yerde, restorantta iftar yapıldığı sırada yer bilgisi girildiğinde,


4) Hadi hiç olmadı Sultanahmet'te gece yürüyüşü sırasında yer bilgisi girildiğinde, ortak bilgileri girdiğiniz sosyal medya dostlarınıza rastlayabilir ve tanışabilirsiniz.

Hayırlı Ramazanlar, bol şaşırma efektli ve kahkahalı tanışıp kaynaşmalar...

10 Ağustos 2010 Salı

"Sor Gayri- De Bakeyn" Hizmetinden...


Q: Senin için gelecek seçimde muhtarlığa aday olacağmış diyollar?
A: Yogh babam nerde, Hüsam sen misin la?

Q: Tarlaya ne zaman çıkıveren gız?
A: Yeminlen bu sıcaklardan al bastı, kendime gelem bi buluşuruk

Q: Hatce gız, görücü, kısmet, neyin yok mu? Serpiliverdin sen iyice artıkın...
A: Elbet beni de alıveren çıkar be ablam,alnımızda yazılı nassa...

Q: Şehre oku deye yolladık oğulcazım, internette mi sürtüyon sirseri sirseri hele de bi bağa?
A: Yok artık lan, burada da mı! 0_o

Q: Derede hiç çıplak yüzüverdin mi?
A: Bubama diyem bi istersen cevaplayıversin, boyu devrilesice!

7 Ağustos 2010 Cumartesi

Bekarlar, bekarlar


Bu sabah Tv'de başlayan Beyonce'nin Single ladies şarkısı beni çok derin düşüncelere itti. Bu şarkının Türkçe bir karşılığı olmalı diye aranırken ampül yanıverdi. Attila Taş'ın "Bekarlar" diye bir şarkısı vardı dedim içimden ve buldum:

p.s. 2:02'ye dikkat!


6 Ağustos 2010 Cuma

My Super Sweet 16


Hani şey vardır ... "My Super Sweet 16"de kız babasının hediye aldığı arabayı görünce "DADDDDDDDY YOU AREEE FANTASTIC " diye samimiyetsizce bağırır ya, işte o mentalde bir kızla tanıştım bugün. Ne yapıp sunduysam ( vasat da olsa) "Oğğğğğğlum sen aşmışsın, oğğğğğlum manyaksın, yuhhh sana" falan diyip durdu bütün gün. Gün sonu anladım amacını... boşaydı... üç noktalar çok etkileyici olabiliyorlar... öyle yani...

3 Ağustos 2010 Salı

Son Twitini Yaptı...


Şakamız şöyle, kurbanımızı @ olarak twitimize ekliyoruz ve "kaçırıldım, yardım et, s.o.s., tenks,bye" yazıyoruz. Tabi kurbanımız çok da twittercı olmasın ki, durumu pek anlamasın,açıkçası çok da çakal olmasın. 1-2 gün ortadan kaybolarak, telefonlara çıkmayarak yüreği bir "lan yoksa?" fikriyle hop ettiriyoruz.
İyice bir suçluluk psikolojisi yaratmak istiyorsak "benden başka da kimse görmemiş" savunmasını azaltmak için özel mesaj olarak da kurbana bunu atabiliriz.
Arkadaşları ayarlayıp kurbana "neden yardım etmedin çocuğa" baskısıyla kurbanı daha bir çökertiyoruz.
Olaya polisti, aileydi katmama şartını da bir şekilde düşünüp bir şaka hikayesini daha hayatınıza katabilirsiniz...

Fake Hesaplar da Sıçabilir.


Eğlenmeyi çok seven ben kimi zaman sahte hesaplar alarak sosyal ağlarda kendimce eğlenirim. Yine geçenlerde sosyal medyada yer alması neredeyse imkansız olan bir ünlü adına bir twitter hesabı açtım ve twitlemeye başladım. 1. gün her şey normaldi...tamamen o kişinin kimliğinde devam ettim ve takipçi toplamaya başladım. 2. gün birazcık azmam gerekiyordu yoksa eğlence olayı olmayacaktı ve öyle yaptım, azdım. Ünlü ve yaşlı alaturka solisti abimiz "#nowplaying"lerinde kimi zaman Death metal, kimi zaman rap kimi zaman da r&b dinliyordu. Gelin görün ki ısrarla inanmaya devam eden sağlam fanları da vardı. Hele bir tanesi tamamdı, resmen beni memleketine çağırıyor, ailesinin ne kadar sevdiğinden falan bahsediyordu. Ta ki bugüne kadar...
Sevgili çılgın fan bana önce halimi hatrımı sorarak muhabbete başladı. Daha sonra yine klasikleşen sorusu "Abi ...'ya ne zaman geliyorsun"u sordu. Ben de gayet normal bir şekilde şu anda tatildeyim, yeni sezonda geleceğim illa ki dedim. Sonra çocuk ne yazsın..."abi sen gerçek değilsin, daha dün burdaydın. Konserine geldim, tanıştık, bana imzalı albüm hediye ettin ve fotoğraf çektirdik." Sonra sustum. Not: Görsel Fake'lik üzerine tamamen serbest çağrışımla bulunmuştur.